Safer ayının son çarşamba gecesi, bir de (eski) mart ayının ilk çarşamba gecesi yâni salıyı çarşambaya bağlayan gece akşam namazından sonra bir senelik belalardan korunmak için okunacak dualar:
On iki kere:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ اَلرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ
Yüz kere:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Yüz kere:
بِسْمِ اللّٰهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْئٌ فِي اْلأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمْ
Yüz kere:
لَاحَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ
Yirmi yedi kere Kadr Sûresi:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّآ أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ تَنَزَّلُ الْمَلَآ ئِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْرٍ سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ
Sonunda şu salavât-ı şerîfe okunacak:
اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍنِ النَّبِيِّ اْلاُمِّيِّ وَعَلَى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ تَسْلِيمًا
Safer Ayının Son Çarşamba Günü Namazı:
Şeyh-i Kâmil Ferîdüddîn Şekergenç Hazretlerinin Hâce Mu‘înüddîn (Kuddise Sirruhû)nun evrâdından nakline göre; her sene üçyüz yirmi bin belâ gökten yere nâzil olur, bunların hepsi de safer ayının son çarşambasında vâki olur. Bu yüzden o gün senenin günlerinin en çetin geçen günü olur.
O gün her kim dört rekât namaz kılar da, her bir rekâtında fâtihadan sonra on yedi kere Kevser suresi, beş kere ihlâs suresi ve birer kere felak-nâs surelerini okur, namaz bittikten sonra da aşağıda zikredilen duâyı okursa Allâh-u Te‘âlâ keremiyle onu o gün yağan bütün belâlardan muhafaza eder ve o günden itibaren bir dahaki senenin tamamına kadar çevresinde hiçbir belâ dolaşmaz.
أَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
سَلاَمٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلٰى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَ، سَلَامٌ عَلَيْكُمْ بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ، سَلَامٌ عَلَيْكُمُ ادْخُلُوا الْجَنَّةَ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ، وَسَلَامٌ عَلَيْهِ يَوْمَ وُلِدَ وَيَوْمَ يَمُوتُ وَيَوْمَ يُبْعَثُ حَيًّا، وَالسَّلاَمُ عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدْتُ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا، سَلاَمٌ عَلَيْكَ سَأَسْتَغْفِرُ لَكَ رَبِّي إِنَّهُ كَانَ بِي حَفِيًّا، وَالسَّلاَمُ عَلٰى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى، وَسَلاَمٌ عَلٰى عِبَادِهِ الَّذِينَ اصْطَفٰى، سَلاَمٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِي الْجَاهِلِينَ، سَلاَمٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ، سَلاَمٌ عَلٰى نُوحٍ فِي الْعَالَمِينَ، سَلاَمٌ عَلٰى إِبْرَاهِيمَ، سَلاَمٌ عَلٰى مُوسَى وَهَارُونَ، سَلاَمٌ عَلٰى إِلْيَاسِينَ، وَسَلاَمٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ، سَلاَم ٌعَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ، سَلَامٌ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ،
Peşine de şu dua yapılır:
«اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي شَهْرِ الصَّفَرِ وَاخْتِمْ لَنَا بِالسَّعَادَةِ وَالظَّفَرِ.»
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
«اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَنَبِيِّكَ وَرَسُولِكَ النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ وَعَلٰى أٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ، اَللّٰهُمَّ إنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ هٰذَا الشَّهْرِ وَمِنْ شَرِّ هٰذَا الْيَوْمِ وَمِنْ كُلِّ شِدَّةٍ وَبَلاَءٍ وَبَلِيَّةٍنِ الَّتِي قَدَّرْتَ فِيهِ يَا دَهْرُ يَا دَيْهُورُ يَا دَيْهَارُ يَا كَانُ يَا كَيْنُونُ يَا كَيْنَانُ يَا أَزَلُ يَا أَبَدُ يَا مُبْدِئُ يَا مُعِيدُ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالْإِكْرَامِ يَا ذَا الْعَرْشِ الْمَجِيدِ أَنْتَ تَفْعَلُ مَا تُرِيدُ، اَللّٰهُمَّ احْرُسْنِي بِعَيْنِكَ الَّتِي لاَتَنَامُ فِي نَفْسِي وَمَالِي وَأَهْلِي وَأَوْلاَدِي وَدِينِي وَدُنْيَايَ الَّتِي ابْتَلَيْتَنِي بِصُحْبَتِهَا بِحُرْمَةِ اْلأَبْرَارِ وَاْلأَخْيَارِ بِرَحْمَتِكَ يَا عَزِيزُ يَا غَفَّارُ يَا كَرِيمُ يَا سَتَّارُ بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ، اَللّٰهُمَّ يَاشَدِيدَ الْقُوٰى يَاشَدِيدَ الْمِحَالِ يَا عَزِيزُ يَا كَرِيمُ يَا كَبِيرُ يَا مُتَعَالْ، ذَلَّلْتَ بِعِزَّتِكَ جَمِيعَ خَلْقِكَ، اِكْفِنِي وَاكْفِنِي عَنْ جَمِيعِ خَلْقِكَ يَا مُحْسِنُ يَا مُجَمِّلُ يَا مُتَفَضِّلُ يَا مُنْعِمُ يَا مُكْرِمُ يَا اَللّٰهُ لاَ إِلٰهَ اِلاَّ أَنْتَ بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ، اَللّٰهُمَّ يَا لَطِيفُ لَطَفْتَ بِخَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، اُلْطُفْ بِنَا فِي قَضَائِكَ وَعَافِنَا مِنْ بَلاَئِكَ وَلاَحَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِكَ بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ، حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ وَلاَحَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ، اَللّٰهُمَّ بِسِرِّ الْحَسَنِ وَأَخِيهِ وَجَدِّهِ وَأَبِيهِ وَأُمِّهِ وَبَنِيهِ، اِكْفِنِي شَرَّ هٰذَا الْيَوْمِ وَمَا يَنْزِلُ فِيهِ يَا كَافِيَ الْمُهِمَّاتِ يَا دَافِعَ الْبَلِيَّاتِ، فَسَيَكْفِيكَهُمُ اللّٰهُ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ، وَصَلَّى اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى أٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّمَ.»
“Selâm olsun size! Rabbiniz (kullarına acımayı ve) rahmeti (kesin bir vaad olarak fazl-u keremiyle) Kendi (mukaddes) Zât’ına (vacip kılmış ve bu hükmü Arş’ın üstünde bulunan bir kitapta) yazmıştır.” (En‛âm Sûresi:54’ den)
“(İslâm’ı yaşamaya) sabretmiş olmanız sebebiyle selâm olsun size! O (dünyâ) yurd(un)un âkıbeti (olan cennet) ne güzel olmuştur!” (Ra’d Sûresi:24)
“(İşte o (ölüm meleği ve ona yardımcı ola)nlar:) ‛(Ey Allâh’ın dostları!) Selâm olsun sizlere! (Artık bu andan sonra istenmedik hiçbir şey sizlere ulaşmayacaktır.)
Yapmakta bulunmuş olduğunuz (zikirler ve ibadetler gibi güzel) şeyler vesilesiyle (buyurun) girin o (vaad olunduğunuz Adn) cennet(lerin)e!’ diyeceklerdir.” (Nahl Sûresi:32’ den)
“(Allâh-u Te‛âlâ’dan) selâm olsun ona (Yahya’ya); doğduğu günde de, öleceği günde de, diri olarak (kabrinden) çıkarılacağı günde de!” (Meryem Sûresi:15)
“Doğduğum günde de, öleceğim günde de, diri olarak (kabrimden) çıkarılacağım günde de (Allâh-u Te‛âlâ’dan) selâm olsun bana! (Meryem Sûresi:33)
“(İbrâhîm (Aleyhisselâm) babasına) dedi ki: “(Benden gelecek bir zarardan) kurtuluş olsun sana! Senin (hidâyete erişerek, affolmaya lâyık bir hâle gelmen) için kesinlikle Rabbimden bağışlanma talebinde bulunacağım.
Gerçekten O bana karşı dâima çok lütufkâr /pek merhametli/çok ikram sahibi/ olmuştur.” (Meryem Sûresi:47)
“Bütün selâmlar (ve tüm azaplardan kurtuluşlar), hidâyete hakkıyla uyan kimselere âittir!” (Tâha Sûresi:47’den)
“Selâm, O’nun seçmiş olduğu kulları üzerine olsun!” (Neml Sûresi:59’dan)
“(Bizden gelecek bir zarardan korkmayın, zira tarafımızdan) selamet olsun size (herkes yoluna gidebilir)/! Biz, câhiller(le düşüp kalkmayı ve konuşup görüşmey)i istemeyiz!” (Kasas Sûresi:55’den)
“(Cennetliklere şeref vermek için, melekler aracı yapılmaksızın bi’z-Zât) O Rahîm olan Rab(lerin)den (“Ey cennet ehli! Selâm olsun size!”) söz(üy)le bir selâm (verilir)!” (Yâsîn Sûresi:58)
“Âlemler içerisinde (tarafımızdan) Nûh’a selâm (ve esenlik) olsun!” (Sâffât Sûresi:79)
“İbrâhîm’e (tarafımızdan) selâm (ve esenlik) olsun!” (Sâffât Sûresi:109)
“Mûsâ ve Hârûn’a da (tarafımızdan) selâm (ve selâmet) olsun!” (Sâffât Sûresi:120)
“İlyâs’a da (tarafımızdan) selâm (ve saâdet) olsun!” (Sâffât Sûresi:130)
“Selâm olsun o tüm gönderilen (peygamber)lere!” (Sâffât Sûresi:181)
“(Şirk ve günah kirlerinden) tertemiz oldunuz! Öyleyse ebedî kalıcılar olarak buraya girin!” (Zümer Sûresi:73’den)
“(Başka zamanlarda Allâh-u Te‛âlâ hem bela hem de selâmet takdir ederken,) o (geceki takdirler), fecir doğuncaya kadar ancak bir selâmettir/!” (Kadir Sûresi:5)
Ey Allâh! Safer ayında bize bereket ver! Mutluluk ve galibiyetle bitirmemizi nasip et! Âmîn!
Ey Allâh! Kulun, Nebîn ve Rasûlün olan Ümmî Peygamber olan Efendimiz Muhammed’e ve Ehl-i Beyt’ine ve sahâbesine salât eyle, bereketler yağdır ve selam eyle.
Ey Allâh! Muhakkak ki ben bu ayın ve bu günün şerrinden ve senin bu ayda yarattığın her bir belâ ve musîbetten Sana sığınırım.
Ey Ezelî! Ey Bâkî! Ey Kadîm! Ey Mevcûd! Ey Sâbit! Ey Hakk!
Ey (varlığının) başlangıcı olmayan! Ey sonu olmayan! Ey her şeyi yoktan yaratan! Ey her şeyi tekrar diriltecek olan! Ey celal ve ikram sahibi! Ey ulu Arş’ın sahibi! Sen dilediğini yaparsın!
Ey Allâh! Hiç uyumayan kudret gözünle beni, canım, malım, birliktelikleriyle beni imtihana tâbi tuttuğun çocuklarım, dînim ve dünyam hakkında muhafaza eyle. İyi ve hayırlı kullarının hürmetine bu duamı kabul eyle! Rahmetinle muamele eyle!
Ey yüce! Ey günahları bağışlayan! Ey (kullarına karşı) cömert (olan)! Ey günahları örten! Ey acıyanların en merhametlisi rahmetinle muamele eyle!
“Ey kuvvetleri güçlü ve azâbı şiddetli olan Allâh!
Ey Kendisi çok güçlü olan! Ey ululuk sahibi! Ey iyilik sahibi! Ey büyük! Ey yüce Allâh! İzzetinle bütün yaratıklarını zelîl kıldın.
Bana kâfî gel, mahlukātına karşı bana kâfî gel!
Ey güzellik veren! Ey yaptığını güzel yapan! Ey güzelleştiren! Ey fazl-u kerem sahibi! Ey in‛am eden! Ey ikram eden! Ey Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan! Ey acıyanların en merhametlisi!
Ey gökleri ve yeri yaratma lütfunda bulunan Latîf. Kazâ ve kaderinde bize lütufta bulun. Belandan bize âfiyet ver. Senin yardımın olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle kabul buyur.
Allâh bize yeter. O ne güzel vekildir. O pek yüce ve çok büyük Allâh’ın yardımı olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur.
Ey Allâh! Hasen ile kardeşinin, dedesi ile babasının, annesi ile oğullarının sırrı hakkı için; bugünün şerrine ve bugünde inecek olan belaların şerrine karşı bana kâfi gel!
Ey mühim sıkıntılara kâfi gelen ve ey belâları kaldıran!
Onlara karşı muhakkak Allâh sana kâfi gelecektir, O hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir!
Allâh, Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve eshâbının tümüne salât eylesin.”
Bu Duanın Akabinde On Bir Defa Okunacak Salât-I Münciye
«اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلاَةً تُنْجِينَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ الْأَهْوَالِ وَاْلأٰفَاتِ، وَتَقْضِي لَنَا بِهَا جَمِيعَ الْحَاجَاتِ، وَتُطَهِّرُنَا بِهَا مِنْ جَمِيعِ السَّيِّئَاتِ،وَتَـرْفَعُنَا بِهَا أَعْلَى الدَّرَجَاتِ، وَتُبَلِّغُنَا بِهَا أَقْصَى الْغَايَاتِ، مِنْ جَمِيعِ الْخَيْرَاتِ فِي الْحَيَاةِ وَبَعْدَ الْمَمَاتِ، إِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.»
“Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e ve Ehl-i Beyt’ine öyle bir salât et ki; onun sebebiyle bizi bütün korkulardan ve âfetlerden kurtarasın, onun sebebiyle bütün ihtiyaçlarımızı göresin, onun sâyesinde bizi bütün günahlardan temizleyesin, onun vesîlesiyle bizi derecelerin en yücesine yükseltesin, yine onun sâyesinde bizi hayatta ve ölümden sonra bütün hayırların nihâyetine ulaştırasın. Muhakkak Sen her şeye kādirsin.”
ismailaga.org.tr